Sınırı Gözetmek
Emir ve yasaklar çerçevesinde hareket etmek, yani Peygamber Efendimizin [sal- lallahu aleyhi vesellem] ifadesiyle Allah'ın sınırlarını gözetmek, zannedildiği gibi hayatı daraltan, kısıtlayan bir durum değildir. Helâl sınırı dahilinde son derece geniş bir hareket alanı vardır. Yasaklar ise hem bu dünya hem ahiret için can simidi gibidir. Her şeyden önce kısıtlamaları olmayan bir hayatın nasıl tatminsizliğe ve ruhî boşluğa sebep olduğunu hekimler dile getiriyor. Yani haram tarafına geçmek kişinin hem kendine hem de başkalarına zulmetmesidir.
Allah Teâlâ yüce kitabımız Kurcin-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur: “Topunuz Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinize düşmanlar iken o sizin kalpleriniz arasında ülfet oluşturup sizi yaklaştırdı da nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Hem sizler ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da o tuttu, sizi ondan kurtardı. Şimdi size âyetlerini böyle beyan ediyor ki Allah’a doğru gidebilesiniz” (Âl-i İmrân )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder