9 Nisan 2018 Pazartesi
GIYBETTEN TEVBE
GIYBETTEN TEVBE
Bir adam tâbiînden İbn-i Sîrîn’e (r.a.) ‘Ben senin gıybetini ettim. Bana hakkını helal et’ dedi. İbn-i Şîrîn (r.a.) “Ben Allâhü Teâlâ’nın haram kıldığı bir şeyi nasıl helal kabul ederim.” buyurdu.
ibn-i Şîrîn (r.a.) ona Allâhü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfar ettikten sonra helâllik taleb etmesi gerektiğine işâret etmiştir.
Gıybet ettiği kimse gıybeti duymamışsa ona haber vermemeli, Allâhü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfar etmelidir.
Onda olmayan bir şeyi söylemiş, yani iftirâda bulunmuş işe şu üç şeyi yapması gerekir:
1- iftirâ ederken yanında bulunanlara gidip “Ben yanınızda falan kimse hakkında şöyle söylemiştim. Ancak benim o sözlerim doğru değildir." demeli.
2- İftirâ ettiği kişiye gidip ondan hakkını helal etmesini istemelidir.
3- Allâhü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfarda bulunmalıdır, iftirâdan daha büyük bir günah yoktur. Diğer günahlar
için tevbe kâfi iken iftirada bu üç şart ile tevbe lazımdır. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder